GULce edebiyata hos geldiniz
  Dehşet Neşet :)
 


                        

> 
>en son öğrencinin dediğine bittim:))
> 
>İzmir'in ünlü hocalarından Fizikçi Dehşet Neşet, sınavlarda sorduğu 
garip 
>sorularla efsaneleşmiştir. Neşet Bey bi keresinde sınavda, karmaşık 
bir 
>makara sistemi sormuş ve öğrencilerden sistemin dengede durup 
durmadığını 
>belirlemelerini istemiş. Öğrenciler kağıtlarını formüllerle, 
rakamlarla 
>doldurmuş. Ancak hepsi sıfır almış. Dehşet, "Doğru cevap 'makara yere 
>düşer' olacaktı" demiş. Meğer çizimdeki makara tavana bağlı değilmiş.
> 
>Dehşet Neşet müthiş bi Fenerbahçe fanatiğiymiş. Bi sınavda da, 
>Galatasaray-Fenerbahçe maçıyla ilgili bi soru sormuş ve Fenerbahçe 
ceza 
>sahası civarından atılan bir şutla ilgili; vuruş açısı, topa vuruş 
hızı, 
>kalecinin yeri ve yapabileceği haraketler gibi bilgileri vermiş. Soru, 
bu 
>topun gol olup olmayacağıymış. Öğrenciler yine uğraşmışlar soruyu 
çözmek 
>için. Ama yine hepsi sıfır almış. Sorunun yanıtı şöyleymiş: "Rüştü 
ordan 
>gol yemez!"
> 
>Dehşet'in bir de, kendinden 1 saniye sonra gelenlerden dahi geç kağıdı 
>istemek gibi katı bi prensibi varmış. O lisesinin müdür yardımcısı da 
>sertliğiyle efsaneleşmiş bi hocaymış. Geç kağıdı almak için gidenler 
>genelde sopa yiyip çıkarmış. Bir gün bi öğrenci Dehşet Neşet'in 
dersine geç 
>kalmış. Sınıfın bulunduğu koridora girince Dehşet'in sınıfa doğru 
geldiğini 
>görmüş. Hemen koşmaya başlamış. Bi bakmış Neşet Hoca da depar atıyor. 
>Yarışı Dehşet kazanmış ve "Git geç kağıdı al!" demiş.
> 
>VAKTİ ZAMANINDA DEHŞET NEŞET E ÖĞRENCİLİK ETMİŞ GARİBANLARIN YORUMLARI
>Mehmet Kaya: Yaşayan efsane
>Dehşet Neşet'in eski bir öğrencisi olarak, onu efsane olarak lanse 
etmenizi 
>şiddetle kınıyorum. O, olsa olsa "Yaşayan efsane" olarak 
>nitelendirilebilir. Kendisi ayrıca sıkı bir Clint Eastwood hayranıdır. 
>Tahtada elinde tebeşir, fukara İngilizcesi'yle birtakım garip 
hareketler 
>eşliğinde "this is this, this goes this" diye ders anlatması hala 
>kulaklarımda çınlıyor. Evrensel çekim konusunun ardından yaptığı 
sınavda, 
>bir gezegenin dünyaya olan uzaklığını milimetre cinsinden sormuştu. 
Sorunun 
>verileri de kilometre, feet, inch gibi aklına nasıl eserse öyle 
vermişti. 
>Çevirmeleri yapacağız diye kafayı sıyırmıştık. Yanıt tabii ki "Bu 
verilerle 
>bu soru çözülemez" gibi dehşetengiz bir şeydi.
> 
>SERTAN ERGUR: Psikopat Neşet
>Bir gün öğlen teneffüsünde G Blok'un önünde yemek yiyodum. Dehşet 
Neşet, 5 
>Mat B sınıfından çıktı ve beni göstererek, "Gel bakiyim buraya" dedi. 
>Çekinerek yanına gittim. Elimde de tost ve kola vardi. Neşet Hoca, 5 
Mat B 
>sınıfını o öğlen cezalandırıp öğle teneffüsüne çıkarmamıştı. Bana, "Ye 
lan 
>o tostu sınıfın önünde" dedi. Tostu 45 kişinin önünde yemeye başladım. 
>Dehşet Neşet bir yandan da, "İç, kolayı da iç" diyodu. Ama esas olay 
>sonraki cümlede patladı: "Ağzını da şapırdat lan, canlari çeksin!"
> 
>Gunsil Tokcan: Dehşet'in kravatı
>Dehşet Neşet'in kulak çekiş stili de ilginçti. Elleri kirlenmesin 
diye, 
>öğrencinin kravatıyla çocuğun kulağını tutar, öyle çekerdi.
> 
>Hakan Gokalp: Bu soru çözülmez
>Ben lise 1'deyken Dehşet Neşet bizim fizik hocamızdı. Bir sınavda 
sorduğu 
>sorunun cevabı "bu soru çözülemez" olduğu için sonraki sınavda 
çözemediğim 
>sorulara "bu soru çözülemez" cevabını yazmıştım. E, haliyle fizikten 
>geçebilmek için öbür sömestr bayaa bir çaba sarfetmem gerekmişti. 
>Vektörlerle ilgili bir şeyleri anlatırken sarfettigi "a kar vit di 
zpidoff 
>dördi kilomaytir peravir iz goink du fuaaaaaaaaaaaaaar" (a car with 
the 
>speed of thirty km/h is going to fuar) (İzmir fuarı) cümlesi hala 
>kulaklarimda yankılanıyor.
> 
>Orcun Ozelmas: Dehşet'in diğer sorusu
>Anlatılanlar doğrudur. Dehşet Neşet'in sorduğu ilginç bir soru daha 
var: 
>Örümceğin biri arabanın ön camına ağ yapar. Bu ağa bir sinek takılır 
ve 
>örümcek tarafından yenir. Dehşet, ağın gerilme kat sayıları, sineğin 
öz 
>kütlesi, ağırlığı ve sindirim sonrası kaybolan kütle gibi değerleri 
verir 
>ve öğrencilerden ağın gerilme eğrisini bulmalarını ister. Sorunun 
yanıtı x= 
>0 (Örümcek cama ağ yapmaz)'dır.
> 
>Serkan Gazel: Dehşet'in görünmeyen yazısı
>Dehşet Neşet'in öğrencisi olduğum yıllarda kara tahta - tebeşirden cam 
gibi 
>tahtalar ve marker diye tabir ettiğimiz mürekkepli kalemlere 
geçilmişti. 
>Sınıfta da her gün kalemlerin mürekkepleri ile ilgilenmesi gereken bir 
>öğrenci vardı. Neşet Hocanın dersi olduğu bir gün görevli zat-ı 
muhterem 
>kalemleri doldurmayı unutmuş. Neşet Hoca tahtaya yazmaya başladı ama 
>kalemin boş olduğunu görünce durdu. Sınıfta bir ölüm sessizliği oldu. 
Biz 
>tam kalemleri doldurmakla görevli arkadaş için fatiha filan okumaya 
>hazırlanıyorduk ki, Neşet Hoca yazmaya devam etti. Adam boş kalemle 
tahtaya 
>görünmeyen yazılar yazdı. "Bakın buraları iyi not edin", "şekilde de 
>görüldüğü gibi" gibi repliklerle şovunu süsledi. Hatta ara sıra bizden 
>birini çağırıp boş tahtayı sildirdi. "Şurayı iyi temizle" filan dedi. 
>Gülemiyorduk doğal olarak. O gün anlattığı ve bizim göremediğimiz 
>yazılardan bayaa bi soru sormuştu.
> 
>Onur Altintas: Yazılı sonucu
>Dehşet'in yaptığı yazılıların birinde, bizim sınıftan bir kişi kök üç, 
bir 
>kişi de kök iki almıştı.
> 

 

 
 
  Bugün 5 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!

 
 





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol